Örgütlenme çalışmamızın devam ettiği ve bu süreçte neredeyse her işyerinde karşılaştığımız gibi işçi çıkarmanın yaşandığı Çorlu’da kurulu bulunan ve temizlik ürünleri üreten Lila Kağıt işyerinde 03.09.2021 (Cuma günü) saat 16:00’da bir basın açıklaması gerçekleştirdik.
Basın açıklamasına işten çıkartılan işçiler, Sendikamız İstanbul Şubesinin yanı sıra, aylardır direnişte olan Bel Karper ve Adkoturk işçileri ve Tek Gıda-İş Sendikası Trakya Şubesi, Teksif Sendikası Çorlu ve Çerkezköy Şubeleri ile Türk Metal Sendikası Kapaklı Şubesi ve Türkiye İşçi Partisi Tekirdağ il ve Çorlu İlçe teşkilatı katıldı.
Oldukça kitlesel olan basın açıklamasında hem işverene hukuksuz uygulamasını sonlandırmasını hem de işçilere korkmadan üye olmaları gerektiği çağrısını yaptık. Bundan sonra da Lila Kağıt işyerinde örgütlenme çalışmamız kararlılıkla devam edecektir.
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli sınıf dostları, sevgili basın emekçileri;
Sendikalaşma hakkını kullandıkları için işten atılan Lila Kağıt işçileri için gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasına hepiniz hoş geldiniz.
Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde sendikal örgütlenme demek işten atılmak demektir. Ancak bizler işverenler tarafından yasadışı olarak oluşturulan bu duruma karşı her yerde mücadelemizi veriyoruz ve örgütlenmeye devam ediyoruz.
Bunun en güzel örneğini ise, şu an aramızda bulunan ve aylardır sendikalaşma mücadelelerini Tek Gıda-İş Sendikası öncülüğünde grevlerle, direnişlerle sürdüren BEL KARPER VE ADKOTÜRK işçileri bizlere göstermektedir. Biliyoruz ki, sizlerin mücadelesi bizlere ışık oluyor ve sizin başarınız bölgedeki tüm işçilere güven veriyor.
Daha çok yeni başladığımız örgütlenme çalışmamız devam ederken Lila Kağıt işvereni, anayasal hakkını kullanan, tek derdi geçim olan ve ekmeğini büyütmek isteyen üyelerimizden beşini geçtiğimiz Salı günü işten attı. Bir sonraki gün ise, aralarında üyelerimizin de bulunduğu sekiz işçiyi daha işten çıkardı. Belki de bugün biz bu basın açıklamasını okurken işveren işçi çıkarmaya devam ediyor! Biz de soruyoruz, Neden?
Performansı yetersiz diye çıkarılan işçilerin neredeyse tamamı makinede operatör olarak çalışan, gecesini gündüzüne katan, hiçbir özveriden kaçınmayan işçiler değil mi? Bir kısmı 5 yıl, bir kısmı 3 yıl ya da 2 yıldır Lila kağıda emek veren ve bu süreçte emeklerinin karşılığını alamadıkları için sendikamıza üye olan işçilerin performansı daha önce yeterliydi de, şimdi mi yetersiz oldu? Bu soruların sayısı belki onlarca daha olabilir, ama hepsinin cevabı tektir aslında. O da sendika karşıtlığı hatta açıkça sendika düşmanlığıdır.
Pandemi sürecinde temizlik ürünlerine olan talebin artması üzerine üretimini beş kat arttıran, bu süreçte kârına kâr katan, marketlerde sizin de bildiğiniz SOFİA, MAYLO, BERRAK gibi markaları olan Lila Kağıt işverenine buradan sesleniyoruz, işçilerin yasal haklarına saygı duy, işten çıkarmaları durdur ve işten haksız yere çıkarılan işçileri işe geri al!
İşveren içeride istediği baskıyı yapsın, istediği kadar işçi çıkarsın. Bizler köle değiliz. Bizler emekleriyle çalışan işçiler ve onları evi olan sendikayız. Kaderimizi, geleceğimizi işverenin iki dudağı arasına bırakmayacağız, kendi geleceğimiz üzerinde söz sahibi olacağız. Bunu kabullenemeyen, işçileri köle gibi gören, istediği zaman istediğini yapacağını düşünen işveren bilsin ki, sendikayı ve işçilerin söz hakkını tanıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlenmenin her türlü baskıya maruz kaldığı, işçilerin işten atılarak gözdağı verilmeye çalışıldığı bu işyerinde kararlılıkla sendikal mücadeleye ve örgütlenmeye devam edeceğiz.
Biz Selüloz-İş Sendikası olarak hem bu sürecin takipçisi olacağız hem işçilerimizi üye yapmaya devam edeceğiz hem de işten atılan işçilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Buradan içeride çalışan arkadaşlara sesleniyoruz. Korkmayın, baskılara boyun eğmeyin ve sendikamıza üye olun. Yalnız değilsiniz. Hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle eninde sonunda Lila Kağıda sendikayı getireceğiz ve sizin insanca yaşayıp çalışabileceğiniz bir işyeri ortamını birlikte oluşturacağız. Siz varsanız biz güçlüyüz, biz varsak siz güçlüsünüz.
Son kez tekrar söylüyoruz ve işverene sesleniyoruz;
İşçilerin anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkı tanınsın ve her türlü baskı son bulsun!
Sendikal haklarını kullandıkları için işten atılan işçiler işe geri alınsın!
SELÜLOZ-İŞ SENDİKASI