Torbalı’da Süperpak Ambalaj işçilerinin grevi 76 gündür devam ediyor. İşçilerden Güderoğlu, direnişte kararlı olduklarını belirtirken Selüloz- İş Sendikası uzmanı Günel, tüm çözüm yollarına açık olduklarını söyledi
İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Ayrıncılar Mahallesi’nde bulunan MM Group şirketine ait Süperpak Ambalaj Fabrikasında çalışan işçilerin, toplu iş sözleşmesinde sıfır zamma karşı başlattıkları grev 76 gününde. Şirketin 2 yıllık sözleşme ile yüzde sıfır zam önerisine karşı yüzde 23 zam talep eden işçiler fabrika önünde başlattıkları direnişi kararlılıkla sürdürüyor.
“Greve kararlılıkla devam ediyoruz”
Fabrika işçilerinden Selüloz- İş Sendikası baştemsilcisi İsmail Güderoğlu, direnişin 76. gününde Sendika.Org’a konuşarak şunları söyledi:
Greve çıkmadan önce 7 Haziran’da işveren ile görüşmemiz oldu. Taleplerimizi yineledik. Ancak herhangi bir anlaşma olmadı. İşveren sıfır zam konusunda ısrarcı oldu. Bizler de 20 Haziran’da Gaziantep, Karaman ve İzmir Torbalı olmak üzere 3 fabrikada 240 üyemiz ile greve çıktık. 76 gündür işverenden hiçbir görüşme adımı gelmedi. Bizler de greve kararlılıkla devam ediyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Selüloz-İş Sendikası uzmanı Aykut Günel ise 76 gündür devam eden direnişi Sendika.Org’a şöyle değerlendirdi:
İşverenle herhangi bir görüşme veya temasın dahi olmadığı bu süreçte işçiler tüm kararlılığıyla mücadelelerine devam etmekte ve bu mücadelenin başarıyla sonuçlanacağına inanıyor. Ancak belirtmekte fayda var ki grevdeki tüm işçiler, sınıf kardeşlerinden ve emek dostlarından daha etkili dayanışma ve destek beklemektedirler. Özellikle de sendikal örgütlülük düzeyinin düşük olduğu ve hak aramanın son derece zor olduğu Karaman ve Gaziantep bölgesindeki işçilerde bu beklenti daha yüksektir.
Gerçekleşecek kazanımın yalnızca toplu sözleşme sonrası alınan birtakım iyileştirmeler olarak görmediklerini ekleyen Günel, sözlerine şöyle devam etti:
Biz bu grevin daha şimdiden kazanıldığını düşünüyoruz. Çünkü ekonomik krizin kendisini iyiden iyiye hissettirdiği böylesine bir ortamda tüm baskılara ve ekonomik zorluklara karşı koyan bir irade, grevin sınıfsal niteliğini de bu sınıfsal niteliğin gündelik yaşamdaki dönüşümlerini de işçilerin birbirleriyle olan ilişkilerindeki yapay farklılıkların yersizliğini de tüm çıplaklığıyla herkese göstermiştir. ‘Kanuni’ grev yapan Süperpak işçileri, ‘kanundışı’ bir direnişin özneleri olan Flormar işçilerinin, Cargill işçilerinin, Aydın Belediyesi işçilerinin, merdiven altı atölyelerde tüm kurallardan azade şekilde vahşi kapitalizmin göbeğinde çalışan ve kriz bahanesiyle ilk fırsatta kapının önüne konan tekstil işçilerinin ve tüm işçi sınıfının durumlarının kendilerinden farksız olmadığını ve vermiş oldukları mücadelenin ortak olduğunu bu grev sayesinde doğrudan deneyimleyerek öğrenmişlerdir.
İşverene çağrı: Tüm çözüm yollarına açığız
Günel, sözlerini işverene yaptığı şu çağrı ile sonlandırdı:
İşverene buradan bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz. Haklı taleplerimiz doğrultusunda çıktığımız ve 75 gündür kararlılıkla sürdürdüğümüz bu grevin bitmesi için tüm çözüm yollarına açığız ve asla toplu pazarlık masasından kaçan taraf olmayız. Bu nedenle bugüne kadar tüm iletişim yollarını kapatan işverene, bu kanalların açılması gerektiğini hatırlatıyoruz.
Kaynak: Sendika.Org
